Erol Göka, Liman Kitap Kahve’de okuyucuları ile buluştu
20 Kasım Pazar günü yazar Erol Göka Liman Kitap Kahve’de bir söyleşi gerçekleştirdi. Şairliğe, barbarlığa ve bazı toplumsal sorunlara dikkat çeken Göka, programın ardından Zeynep Tuğçe Karadağ’ın “Acile Tek Giden” şiirini okudu.
“Şairler bize kendimizden bahseder.”
20 Kasım Pazar günü yazar Erol Göka Liman Kitap Kahve’de okuyucuları ile söyleşi etkinliğinde buluştu. Samimi bir ortamda gerçekleşen söyleşide Erol Göka, dil, şair, şiir ilişkisi üzerinde durdu. Şiiri sevdiğini, bir şey olmak istese onun şair olmak olacağını söyleyen Göka, “Şairler bize kendimizden bahseder.” dedi.
Kısa bir konuşmanın ardından soru-cevap ile ilerleyen programda barbarlığa yeniden geri mi dönüyoruz, sorusu üzerine yaşadığımız çağı barbarlık çağı olarak nitelendiren düşünürlerin olduğunu söyleyerek elindeki telefonu işaret eden Göka, “Dünya böyle esaret görmedi. Bununla bizi yönetiyorlar, mühendisler neyi ayarlıyorsa ona göre yaşıyoruz. Birkaç şirketin istediği gibi yaşıyoruz. Akdeniz mülteci mezarlığına döndü, bir barbarlık çağı yaşıyoruz.” dedi.
“İnançlı, savaşçı ve göçebe…”
Bir dinleyicinin Türkleri üç kelime ile anlatacak olsanız nasıl anlatırdınız sorusuna; inançlı, savaşçı ve göçebe cevabını veren Erol Göka, “İyi bir toplumuz, dünyaya lazım bir milletiz, savaşçılık iyi ama adaleti tesis etmek için savaşırsan, maalesef savaşçılığımızı bazen evimizde de trafikte de gösteriyoruz işte bu doğru değil. Savaşçılığımızı doğru şeyler için kullanmalıyız. “ dedi.
Programın sonunda Zeynep Tuğçe Karadağ’ın Acile Tek Giden şiirin seslendiren Erol Göka, bu şiirde yalnızlığın çok güzel bir şekilde işlendiğini belirtti. Program imza töreni ve hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Erol Göka Hoca’nın seslendirdiği o şiir:
Acile Tek Giden
İğneleri teker teker kırılan terzi
Dikerim sandı yazgısını, yanılgı…
Aynada görülen:
Düşecekmiş gibi durup tedirgin eden o düğme.
Henüz vakit var, daha var düşmeye.
Gece tek başına acile giden hastayla
Kendisine hiç el sallanmayan yolcu, aynı insandır aslında.
Şarkıların temizleyemediği bir lekedir yol,
baktıkça artar.
Camlarda dünün hesaplaşması
Kafamın içinde sayısız konuşma var:
-Tam vaktinde taşması gibi sütün işte yine yalnızız.
-Yeteri kadar yalnız değilsin, yalın hiç değil.
İç sesime dikiş atmayı düşünüyorum
Ama nasıl istiyorum bunu bir bilseniz
“ Tutuklular Çemberi”nden bakınca
Yetişemediğin cenazeye benziyor dünya.
Zeynep Tuğçe Karadağ
Kaynak: insaniyet.net